22 Eylül 2007 Cumartesi

5- "Çocuklarının gözüyle İstanbul"

Geçtiğimiz hafta katıldığım en önemli olay İlhan Koman Vakfı’nın sergi açılışıydı. Tabii bu açılışta birçoğumuzun alıştığı gibi medya kuvvetlerini ve ünlü simaları görmek mümkün olmadı. Malum toplum yararına ve ülke gerçeklerini göz önüne seren kategorideki “sanat” ve vakıf faaliyetleri pek de onların ilgisini çekmiyor. Ülkemizden sadece TRT, CNN Türk ve Cumhuriyet’in ilgi gösterdiği İlhan Koman Vakfı’nın “Çocuklarının Gözüyle İstanbul” çalışmasına İtalyan, Alman ve Fransız basınının önde gelen gazete ve dergileri geniş olarak yer verdi. Bunun sebebi belki de dahi heykeltıraş İlhan Koman’ın dünya çapında tanınmasıydı.

Geçtiğimiz yıl, Mayıs ayında Türkiye’de bir retrospektif sergisi açılmış ve hatta bu sergi için onunla özdeşleşen Akdeniz heykeli İstiklal caddesine getirilmişti. Vakfın başındaki oğlu Ahmet Koman’ın çabalarıyla bu retrospektif, büyük kitlelere ulaşmış, Beyoğlu’nu arşınlayan yeni nesil de gözlerinin bir yerden ısırdığı Akdeniz heykeli ve her biri matematik formüllerine sahip ve Rodin’in heykelleri gibi insanda dokunma hissi uyandıran İlhan Koman’ın eserleriyle tanışma fırsatı bulmuş oldu.

Vakfın 2004 yılında başlayan “Beldemiz İçin Sanat” projesinin ilk adımı, çeşitli yaş ve sosyal sınıflardan çocuklar için bir heykel atölyesiydi. Avrupa Birliği tarafından izlenen ve desteklenen, 40 civarında kurumsal ve sivil toplum ortağı olan bu projenin sonucunda çocukların çalışmalarından seçilen 4 eser, anıtsal heykel olarak büyük boyutta yapılarak İstanbul’un dört meydanına kalıcı olarak yerleştirildi.

Odakule’den geçerken kayıtsız kalamayacaksınız

Projenin diğer adımıysa bu fotoğraf sergisi. “Çocuklarının Gözüyle İstanbul” sergisine büyük bir medya grubunda fotoğraf editörü olarak çalışan bir arkadaşımla katıldım. Fotoğrafların bazılarına gerçekten şaştık kaldık. Işığı, kadrajıyla tam bir profesyonel bakış açısına sahip. Oysa bu fotoğrafları çeken çocukların büyük kısmı daha önce hiç fotoğraf çekmemiş. Vakfın kendi imkanlarıyla sağladığı tek kullanımlık fotoğraf makinaları ellerinde 100’den fazla 7-13 yaş grubundaki çocuk, kendi dünyalarını ve kendi gözlerinde yaşadıkları şehri fotoğraflamışlar. 3000 fotoğraf İFSAK tarafından seçilmiş ve sergiye hazırlanmış. Ayrıca güzel haberlerden biri de şu ki, İFSAK maddi koşulları yetersiz olan yetenekli çocuklara, yaşlarına uygun eğitim vermeyi kararlaştırmış.

Sergi, 2005 sonbaharında Pulsart Derneği’nin 10. yıl dönümü sebebiyle Fransa’da sergilendi. İlhan Koman Vakfı ve ortakları, sergiyi 2006 yılında AB ülkelerinde turneye çıkarıyor. Biliyorum ki Avrupa’da sergilendikten sonra ülkemizde daha fazla ses getirecek. Hep öyle olmaz mı? Kendi değerlerimize hakkıyla sahip çıkamayız, sonra tüm dünya “Baksana, elindeki ne kadar güzel, ne kadar değerli, ne kadar orijinal” dediğinde ise, elimizden düşmek üzere olana daha sıkı sarılırız.

Bu kez öyle yapmayacağımız durumların ilki olsun ve yolunuz Beyoğlu’na düştüğünde, 15 dakikanızı ayırın.
Odakule’nin pasajından geçerken gözünüze ilişen fotoğrafların devamını görmek için güvenlikten geçin ve bir üst kata çıkın. Gündelik koşuşturmanın içinde fark etmediğimiz İstanbul’u ve onu paylaştığımız insanların yaşamlarına farklı bir gözle bakacaksınız. Bazılarına güleceksiniz, bazılarında şaşıracaksınız, bazılarına kızacaksınız, bazılarına hayran olacaksınız ama her bir fotoğraf bir yerinize, belki de sahip olduğumuz tek yere, kalbimize dokunacak.
Benim bütün bunlarla tanışmama, son birkaç yıldır içli dışlı ve “farkında” olmama vesile olan Büyükanne Meldâ Kaptana’nın -eminim hoşunuza gidecek olan- hikâyesi ise bir başka yazı konusu olacak.

Bu haftanın ev ödevleri ise…
- Odakule’deki “Çocuklarının Gözüyle İstanbul” sergisini gezmek (Son tarih 31 Ekim)
- Sergi fotoğraflarının kartpostal olarak hazırlandığı “İstanbul by its children” kitabını satın almak.
- koman.org sitesini gezmek ve vakıfla ilgili neler yapabiliriz diye düşünmek.
- Tabii ki Ramazan’a hazırlanmak.
- Her haftanın demirbaş ödevi ise kendinize özen göstermek.

Haftaya görüşeceğiz.
22 Eylül 2006

Hiç yorum yok: