22 Eylül 2007 Cumartesi

1- Aslında kendimizi de sevmiyoruz

Birkaç haftadır, g@zeteci.tv sitesinde ilk olarak ne yazacağımı düşünüyordum. Sonra Pazar günü okuduğum Ferzan Özpetek röportajı “yepyeni” ufuklar açtı önümde. Ve ne kadar sevgisiz bir dünyada nefes aldığımızı konuşmak istedim sizlerle.
Sadece nefes alıyoruz işte. Yaşamıyoruz. Dini, toplumsal, politik, sosyal tüm kurallar, düzenler bizi daha doğru, erdemli bir insan yapmak amacında. Tabii karşımızdakine karşı. Çünkü başka insanlarla yaşıyoruz.
Oysa ilk olarak kendimize kaldırdığımız ellerimiz, her birinde aslında kendi auramızı yırttığımız kötü sözlerimiz, kendi küpümüze zarar veren keskin hırsımız, nefretimiz, “Allah rızası için” dediğimiz anda bile hep bir menfaat gözettiğimiz iyiliklerimiz, içten pazarlıklı gülümsemelerimiz, aşka bile şeytanı karıştırmalarımız, egomuzu büyütürken içimizi fakirleştirmelerimiz, kötü beslenmelerimiz, az uyumalarımız, sahte çalışmamız, aksak sevişmelerimiz, eksik sevmelerimiz, tereddütlü dostluklarımız ve sadece “nefes alarak” yaşamamızla namlumuz kendimize dönük.
Kendimizi sevmiyoruz aslında.
Yıldırım Bayezid’in “Yenileceğinden korkan mutlaka yenilir” dediğini hatırlayıp tüm düşmanlarımızı bertaraf ediyoruz, sonra en başta kendimize yeniliyoruz. Sevmiyoruz kendimizi işte. Geliştirip, düzeltip yontmuyoruz da..

İşte bunları konuşacaktık bugün… İlerleyen haftalarda hayata dair bana değen geçen ne varsa sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk “merhaba”mız için, kendimize dönük namlumuzu popüler bir hamleyle indirme niyetindeyim. “Ferrari’sini Satan Bilge” adlı kitabın yazarı Robin Sharma, ülkemize geliyor.
Üstelik kitabı henüz okumadıysanız, Tempo dergisi 25-31 Ağustos tarihli, piyasadaki sayısında hediye ediyor. Tabii birçok başka kitap hediyesi var, o yüzden dergiyi satın almadan önce kitabı kontrol etmekte yarar var. Bu kadar fırtınalar kopartan kitap, çok başarılı bir avukatın, geçirdiği kalp krizi sonrasında, ününü, milyonlarca dolarını bırakıp, malikânesini, özel jetini, adasını ve çok değer verdiği kırmızı Ferrari’sini satıp Hindistan’a gitmesini ve değişimini anlatıyor. “Ortaklarından birine hayatını sadeleştirmek istediğini ve bazı cevaplara ihtiyacı olduğunu” söyleyen Julian Mantle, 3 yıl sonra döndüğünde, aradığı cevapları bulmuş ve kendisiyle olan savaşını bitirmişti.
Kitabı okuyup kendi cevaplarınızı bulmanız tavsiye edilir, yine de bir tadına bakayım diyorsanız, işte Julian’ın amuse-bouche (damak hoşluğu) şifreleri…
“Anı kucakla, yolculuğun tadını çıkar ve her günü son günmüş gibi yaşa, çocuklarının çocukluğunu yaşa, şükret, kaderini geliştir.” Bunlar Julian’ın bilgeliğin özü olarak verdiği değerler.
Aydınlanmış bir yaşam için ise “zihninin ustası ol, amacını izle, disiplinli yaşa, zamanına saygı göster, başkalarına yardım et”…
Unutmadan söyleyeyim, 07 Eylül Perşembe günü saat 10.00’da Borusan Oto İstinye’de düzenlenecek Robin Sharma konferansı, D&R müşterilerine özel. Davetiyeleri D&R mağazalarından alabiliyorsunuz. 150 YTL değerindeki Robin Sharma setini satın alırsanız, yazarın “Kendinizi Uyandırmak” adlı konferansına ücretsiz katılabiliyorsunuz.

Kendinize iyi davranın. Haftaya görüşeceğiz.

24 Ağustos 2006

Hiç yorum yok: