18 Ağustos 2008 Pazartesi

50- Sen kaçma Krik-Krak

Sen kaçma Krik-Krak…

“Bu dünyada hayatta kalmak için, güvendiğimiz insanları kendimize yakın tutarız. Onlarla umutlarımızı, korkularımızı paylaşırız.
Peki o güven duygusu kaybolduğunda ne olur?
İnandıklarımız gözümüzün önünde yok olurken, nereye kaçarız?
Elimizdekileri kaybettiğimizde, geleceği kestiremediğimizde, varlığımız tehlikeye girdiğinde tek yapabileceğimiz kaçmaktır.” (1)

Ve dost kavramının anlamını kişisel prensipleriyle dolduran, sportif faaliyetlerle adının altını çizen kız sorar: “Biz seninle çok yakın dosttuk, ne oldu?”
Krik cevap verir: “Belki de biraz bakış açısı kazanmışımdır.”
Ve adının altını çizen kızın, adının üstünü çizer.

Yazarın son sözü… :)

“Bazen gerçek çok huzurlu bir yerden seslenir. Bazen onu bulmak çok zaman alabilir ama sanırım buldun. Ve gerçeğin sesi, onun senin için doğru kişi olmadığını söylüyor.” (2)


ORTAYA ORTADAN KARIŞIK

* Foruma yorum
Hahahaaaaa... Çok eğlendim yorum-forum'u okurken. Süpersiniz.
Minicik bir haftanın maili köşesi nelere kadir...
Bundan sonra bu tip mailleri ayıklayacağım o halde. Yönü siz çizdiniz. :)
Krik-Krak’ıma bulaşmayın. Çocukluk arkadaşım, iyi dostum, yazı kaynaklarımdan biridir kendisi…
Cüreklibatur abi, çürükleri ayıkladıktan sonra, eminim o meyvanın harikalarına da ulaşacaksınız. :)
BBC1, nasıl olsa seviyormuşsunuz, azı çoğu benim için farketmez. Ben yetinmesini bilirim. :)
Fenomenus ve Gülben, harikasınız. Teşekkürler...
Ve teşekkürler Record, gercek casa, Zafiyet, feriye, rebeka, nazo gelin, permasan, morisan, rasputin, alageyik, Serra y., mesude, Simla beyaz, Ayten Bengi, ivedik…
Renk kattınız, güldürdünüz.
Maalesef 1-2’niz dışında hiçbiriniz aşina değilsiniz. Herhalde sessiz okuyuculardansınız. Kurgu karakter olduğunuzu düşünsem bile, okunma hitlerimiz aksini gösteriyor.

* Elele
Son birkaç gün. Hemen Elele alın. Yine uzmanlık alanım olan birkaç konudan birinde görüş bildirmiştim. Hem Seda Karan’ın gizli gündemi ele aldığı güzel haberini okuyun, hem benim nadide görüşlerimi… Hem de Amerika seyahatimde çekilmiş farklı bir fotoğrafımı görün. :)
Konu ne mi?
Aşk karatla ölçülür mü?

* Ekonomi Nereye Götürülüyor?
Aydınlar Ocağı’nın 29 Mart Cumartesi günkü toplantı konusu ekonomi.
“Sanayileşmekten vazgeçen, üretmeyen, ithal eden dolayısıyla dış ticaret açığı veren, istihdam yaratmayan, devleti ve halkı ile borçlandırılan bir görünüm veriyoruz. Ekonominin dış mihraklarca kıskaca alınması, dış politikada da hareket imkânını sınırlıyor. Bize has sosyal devlet anlayışı yerini, tüccar devlete ve sahipsiz vatandaşa bırakıyor. Mevcut çark yabancıların lehine işlediği müddetçe kriz çıkmıyor. Ülke yararına ekonomik yapı değişikliğine gidilemiyor. Cari açığı sıcak para ile karşılamak, düşük kur-yüksek faiz çözüm gibi görülüyor. Kısacası ekonomi bir yerlere götürülüyor.”
Davet metninin bir bölümü konuyu gayet açıkça ortaya koyuyor.
Toplantının konuşmacıları her ikisi de iktisatçı ve yazar olan Uğur Civelek ve Yiğit Bulut. Değerlendirmeyi ise oturum başkanlığını da yapan Prof. Dr. Ahmet M. Gökçen yapacak.

29 Mart Cumartesi günü, saat 14.00’de, Eminönü Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda yapılacak toplantıyı kaçırmamanızı tavsiye ederim.

* Üç araştırma
- Aşk cidden kör ediyorMUŞ
Kaliforniya Üniversite’sinde yapılan son araştırmanın sonucu bu: “Aşk kör ediyor”. Test olarak, âşık 60 kadına, yakışıklı erkeklerin, âşık 60 adama da güzel kadınların fotoğrafları gösterilmiş. Sonuçta katılımcılar fotoğraflarla ilgili çok az şey hatırlayabilmişler. Uzmanlar da, birbirine âşık çiftlerin gözlerinin başka bir şey görmediği sonucuna varmış.
İşte bu kadar kolay… :)

- Para paylaşılınca mutluluk veriyorMUŞ
Kanada’daki British Columbia Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, paralarının bir kısmını başkaları için harcayanların daha mutlu olduğunu göstermiş. 630 gönüllü üzerinde yapılan çalışmada, 5 dolar bile olsa başkalarına yapılan yardım kişiyi daha huzurlu kılıyormuş.

- Başarılı insanlar affedici oluyorMUŞ
Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir başka araştırmaya göre, başarılı insanlar daha affedici, başarısızlar ise cezalandırıcı oluyormuş. Tanınmış bilim dergisi Nature’da yayınlanan çalışmada, uzmanlar 104 kişiye bilgisayar oyunu oynatarak davranışlarını incelemiş. Sonuç olarak, yüksek puan alanlar cezalandırma ve intikam yollarına başvurmamış.

Kaynak: Sabah, 22 Mart 2008, Dış Haberler

* 24 saat bilgisayar destek servisi
Ertesi güne yetiştirmeniz gereken çok önemli bir işiniz var ve bilgisayarınız, yazıcınız vb. aniden bozuluyor. Ne yapıyorsunuz peki? Teknik 24’ü arıyorsunuz, gelip arızalanan bilgisayarınızı, yazıcınızı yerinde tamir ediyorlar.

Tel: (0 212) 444 0 423

* Haftanın Blogu
Bu hafta eğlenceli bir blogger var karşınızda. Kendisi tonlarca imla hatasıyla dolu bir blog yazmasına rağmen, yüksekokul mezunu olduğunu da gururla bildirmiş sayfasında. :) “Yıllarca yazıp ajandalarai defterler arasına sakladığı kelimeler ayaklan”MIŞ, herhalde o sebeple imla hatalarına ve egosuna bir törpü atmadan döküvermiş içindekiler.
Ayrıca, “okunma oranı düşük ama yorum yapılma oranı yüksek”MİŞ. Hatta okunma hitlerini etkilemesin diye, çok bayıldığı kendi yazılarını blog sayfasından okumuyorMUŞ.
Hitleri etkilemeyen diyeceğim ama bir göz atın yine de sayfaya…
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=70159

* Haftanın E-Postası

Kelimeler
Kocası karısına kadınların bir günde kaç kelime kullandığına dair bir makale okuyordu. “Erkeklerin 15.000 kelimesine karşılık 30.000 kelime” dedi.
Karısı yanıtladı: “Sebebi erkeklere her şeyi tekrar etmek zorunda olmamızdır”.
Koca karısına döndü ve sordu: “Efendim?”.

TDK Dersleri

* Türkçe Sözlük’ten
Üç maymunu oynamak: Gördüğü ve duyduğu bir olay hakkında görmemiş, duymamış ve söylememiş olduğunu belirtmek.

* Yabancı Kelimelere Karşılıklar
Epidemi: Fransızca epidemi (épidémie) sözünün tıptaki kullanımı için dilimizde salgın hastalık karşılığı bulunmaktadır.

İzler
1- Heroes
2- Dexter

Hiç yorum yok: